Kutaisi şehrinin içinden geçtikten sonra, 1994 yılında Unesco tarafından Dünya mirası listesine alınan Baghrati kilisesine varıyorum.Bagrati kilisesi 1691 yılında İmereti krallığı ve Osmanlı devleti arasındaki savaşta büyük zarar görmüş ve 1952 yılında yeniden onarılmış.
Kilisenin çan kulesi
Halk dansları gösterisi yapan bir ekip yanımdan geçiyor. Fotoğraf çekme isteğimi kırmadığı gibi elini omzuma atınca bende beline attım.
Kilisenin içindeyim. İçeri girenler kapıları, sütunları ve karşıdaki sergi camekanını öpünce meraklandım.
Camekanın içinde azizlerin kemikleri olduğunu gördüm.
Kiliseye organizasyonla gelen 17 yaş civarındaki grup mum yaktı ve dua ettiler.
Tabloyu öpen genç bayan
Kilisenin tavanı. Tarihi yapılarda kubbenin fotoğrafını çekmeye bayılırım.
Tasvirde bulunan çocuğun parmağını görünce katolik kilisesi olduğunu anlıyorum.
Gençlerden birine burada kim oturuyor dedim. Gürcistan'ın dini önderi olan baş mamao sadece özel ayinlerde oturuyormuş.
Mamao'dan fotoğraf izini istiyorum, nereden geldiğimi soruyor, Türkiye deyince kabul ediyor. Mumları 20 tetri'ye satıyorlar.
Resimdekilerim kim olduğunu mamao'ya soruyorum. Gürcistan'ın dini önderleri cevabını alıyorum.
Bahçeden Kutaisi görüntüsü alıyorum.
Kilisedeki onarım hala devam ediyor.
Kilisedeki gezimi tamamladıktan sonra Rioni nehri kıyısına doğru iniyorum.
Kutaisi Gezisine kaldığımız yerden devam etmek için buraya tıklayabilirsiniz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder